Blog
20 Nisan 2016

Evlenirken Yapılan Saçmalıklar

ile Gürkan ATILGAN

Ekşi sözlükteki başlıktan düşüncemi yansıtan, beğendiğim entryleri derledim. Oradan silinse bile burada bulunsun.

evlenirken 50-60 bin liralık masraf yaparsın. her şey o birkaç gün içindir. “hayatımda bir kere evleniyorum” diyen kızlar, bu birkaç günlük süreçte paranın a. k. (adını koyan) kişilerin en sevdiği tiplerdir zaten. halbuki evlilik masraflarını 10 bin lira da tut geri kalan 40-50 bin lira ile aylarca dünyayı dolaş. ne o öyle birkaç gün için o kadar masraf yapılır mı.

alien wizard

3-5 parça tencere tava takımına neredeyse bir ev kirası kadar para vermek.
delta dalgasi
(bkz: kızların bir kez evleniyorum şımarıklığı)
susadikca ver agzima dudagi

düğün, nişan, kına, söz. hayatım boyunca görmediğim 4. göbek akrabaları binler harcayarak eğlendirmeye çalışmak. yakında evleniyorum ve yaptığım tek şey nikah kıymak olacak, sonrada yakın akrabalardan oluşan 20 kişilik bir yemek yeter de artar bile. kuzum siz ne yapıyorsunuz allah aşkına? bir kere evlenilir ayağına kredi çekip 60-70 bin lira para harcıyorsunuz, yazık ya. daha evliliğin başında bu kadar borç falan? ben erkek olsam şu ” omo aşkitom bi kere evleniyoruz11!1!1!” diyen sevgiliye kapıyı gösteririm. damada da yazık diye düşünen yok tabi. varsa yoksa kendi isteklerimiz.

azizim para kolay kazanılan bir şey değil. ben kuaföre bile öylesine girip bir fön çektiriyim diye düşünüyorum gelin başına (bence gelin siz değilmiş gibi yaparsanız şu kafanızın üstünde ikinci bir kafa gibi duran topuzdan da, o topuza verilen 500 liradan da kurtulabilirsiniz ki bence çok iyi) minimum 500-600 lira vermekten kaçayım diye düşünüyorum. zaten makyaj allaha emanet. damat, gelini tanıyamıyor yahu abartıdan.
kısacası her şeyin olduğu gibi o özel günün de abartıdan uzak, sade olanı makbuldur der ve susarım.

fleuruntelleri

hiç evlenmedim şimdi ahkâm kesmek gibi olmasın ama insanların yaşadığı stresi gördükçe bu düğün tantanasına anlam veremiyorum. 3 saatlik eğlence için bu kadar stres yaşanır mı? yurt dışında evlenir, düğüne harcayacağın parayla da balayında hayatında en çok görmek istediğin ya da bir daha gidemeyeceğin bir yere gidersin. ne biliyim yeni evine istediğin eşyaları alırsın falan.

hayır bir de düğünden sonra dönen dedikodular daha beter. mekanı beğenmeyenler, gelini beğenmeyenler, damadı beğenmeyenler, yemekleri beğenmeyenler falan filan uzar gider bu liste. paranla rezil olmak dedikleri böyle bir şey herhalde.

halbuki git bir konsoloslukta evlen, ordan amerika olur küba olur tayland olur hatta yeni zelanda bile olur, çık balayına. hem düğün stresi yok, hem de dünyada istediğin yere gidebilmek için yeterli paran ve vaktin var. bu fırsat kaç kez insanın ayağına gelir?

click

– (bkz: kiz istemek)

-kiz tarafi yatak odasi ve beyaz esyayi erkek tarafi geri kalani alir pazarligi yapmak

– isteme toreninde erkegin kahvesine tuz dokmek

– (bkz: dugun yapmak)

– (bkz: dugun bohcasi hazirlamak)

-altin set istemek

imdat diye bagirsam elimden tutan olurmu

evliliği bir amaç olarak görmek.

neden bu kadar abartıldığını bir türlü anlamıyorum. sevdiğin bir insanla beraber yaşama kararı alıyorsun ve bunu sevdiklerinle paylaşmak istiyorsun. işin aslı bu. bu “paylaşım” da bu sürecin bir parçası olmaktan ziyade amacı, merkezi haline geliyor, işte sorun da burada başlıyor.

kabugunu begenmeyen yumurta
erkek tarafı şunları alır kız tarafı bunları alır hesabı yapmaktır bence.
sanki gelinle damat hayatlarını birleştirmiyor da belli hisselerde ortak olup bir şirket kuruyor.
potaskostik

üzerine kullanılamayacak şekilde abidik gubidik figürlü işleme yapılmış havluların, sayısı gereğinden fazla, elle örülmüş banyo keselerinin, bebek yeleklerinin ve daha bir çok gereksiz eşyaların bulunduğu çeyiz bohçasını sergiye çıkartmak bunlardan biri.

“bekaret kemeri” adı verilmiş düğün günü takılan kırmızı kurdele de diyebiliriz. kaldı ki düğünün kendisi başlı başına saçmalıktır.

bütün bunların gerekliliğini, olmazsa olmazlığını kim empoze etti lan milletimize?!

totkymotky
düğün yapmak ve bu düğüne insanları davet etmek.
iki insan evleniyo diye ben niye kalkıp elimde mumla kına tepsisi etrafında dolanıyorum ya, niye takı töreni sıralarında ömrümden çalıyorum niye “sen ne biçim kızsın pii sana” nidalarıyla dışlanıyorum hı?
bulasik suyunda unutulan cay kasigi
isteme muhabbeti sırasında alınıp verilen o bohça,sandık,her ne haltsa.
içine bayrak don çorap koyuyorlar lan asfafagsdfgdghndsf
pink chick

benim için en mutlu günlerden biri, sevdiğim kadınla bir de devlet şartlarında yasal olarak bir statüye gireceğimiz nikâh imzası.

diyelim ki gün geldi çattı imzalar atıldı:
şuan yasal olarak evlendin mi? evlendin.
bundan sonrası gereksiz stres ve bir müsamere tadından fazlası değil; ailelerin karışması bir yana, çiftlerin bile yok yere bir birini kırması apayrı bir çelişki, ama bu en mutlu gün olmalıydı değil mi? değil işte, evlilik adına imza dışında yapılan hiçbirşey samimi gelmiyor bana.

demagojist
damat bohçası-gelin bohçası hazırlamak
kına gecesi yapmak
stüdyoda yapmacık,şekilden şekile girilen fotoğraflar çektirmek
çeyiz sergilemek
bir gece giyilecek gelinlik-damatlığa tonla para bayılmak..
le petit princes
evlenmeyi planlayan biri olarak düşüncelerimi belirteyim istedim.
– düğün kesinlikle yok. nikahtan sonra yakın arkadaşlarla eğlenmeye barlara gideriz.
– zaten maddi durumu iyi bir çift değiliz bu nedenle nişandan başlayarak takılara saçma sapan paralar vermek yok. kız tarafının bile bana takacağı saati mümkünse 300-500 aralığında çözme planımız var.
– balayı noktasında ise tam bir kararımız yok mesela ama değişik düşüncelere sahip olabiliriz her an ve buna para gömerim ben hacı.
– ev eşyası konusunda ise elektrikle çalışanlar ve yatak düzgün olsun gerisi sorun değil bence çünkü ikimizde çalışıyoruz ve o koltukta ömür geçmeyecek.
– hatta sevgilimi misafir yemek takımı saçmalığından soğutma peşindeyim şu birkaç aydır. ben değil de elin oğlu yemek yiyecek diye neden tabaklara 2000 lira veriyoruz onun yerine gidip ev eşyalarından bazılarının kalitesi bir tık arttırılabilir.ama en önemlisi de şu bütün bunları planlarken evlenecek olduğunuz kişiyi iyi seçmek

henryninruhu
(bkz: kına gecesi)
(bkz: bindallı)
(bkz: testi oyunu)
sthmssng
gelin hamamı
doğuda damadı dövmeler türlü işkenceler.
havaya silahla ateş etmek .
havai fişek
hindistan’dan iran’dan azerbaycan’dan gelip çırağan’da milyon dolarlar harcayıp düğün yapmak.
zoppun

1- yemek odası: ulan taş çatlasa 2+1’de hadi diyelim 3+1’de oturacaksın. bir odası sırf yemek odası olarak ayırabilecek misin?

2-kına gecesi: gelin bunu istiyorsa toplasın arkadaşlarını evinde eğlensin.damat da bu gece bütün ahaliye yemek veriyor kendi evinde.nereden baksan 7-8 bin lira bu yemek.niye amk niye! köyde şanı yürüsün diye!oğlum sen asgariye çalışan adamsın.o yemekte senin 4-5 maaşın var.

3-yüksek fiyatlı mobilyalar,madam coco’dan ve english home’dan yapılan alışverişler.

4-düğün: resmi nikah yapmışsın.imam nikahı yapmışsın ama yetmez illa düğün de şart!düğün yoksa evlenmiş sayılmazsın.yap nikahı sonra 50 kişilik yemek olay bitti!

5: misafir odası.
6: çift tv.
eyyorlamam bu kadar!

mukan
hiç evlenmedim kendimden değil çevremden biliyorum.
sırf ona buna hava atmak için alınan gereksiz eşyalar yapılan abartılı nişan törenleri sırf iş yerinde ki melis çok iyi bir yerde balayına gitti diye onun bir üstüne çıkmaya çalışmak, iğrenç nişan, düğün topuzu.
damat adayını sirk maymunu gibi giydirmeler, vıcık vıcık samimiyetsiz düğün fotoğrafları, kendinin hiç eğlenmediği ama yine de borç harç içinde abartılı düğün yapmak.
uzar gider lan olum mal mısınız düğün nişan kına bunlar gereksiz bu paraya dünya turuna çıkılır.
alttaki entry yalan

elaleme gösteriş yapılacak diye yapılan israftır.

efendiler bu gözler gelin ve damat düğün istemediği halde anne ve babaladın elalem ne der diye zorla düğün yaptırdığına şahit olmuştur.

(bkz: hani marjinal bizdik)

bootyman
boş beleş hayatının evlenince anlam kazanacağını düşünmek. diğer saçmalıklar da bunun için yapılmıyor mu zaten?
dwija
kimse yazmamış galiba ama bence bir numara gelin başı denilen saçmalık.bir insanı en özel gününden çirkinleştirip bir de üstüne fahiş fiyat almak nereden baksan açıklanamayan bir gizemdir.
rakirikirealdo

ailelerin istek ve beklentilerine göre eylemlerde bulunmak.

çevremde evlenen herkes sırf ailesi istiyor diye türlü türlü saçmalıklara başvuruyor. garip garip evlenme merasimleri , adetler , töreler , şunlar, bunlar.

illa ki anne ve baba dinlenir, eş dost ne diyor bakılır ama sırf onlar istedi diye de her türlü mallığı yapmak akıl karı değil. sonra hem maddi hem manevi çiftler ödüyor bunun bedelini.

bir defa evlenecek olan insanlar ne yapıp edeceklerine karar verecekler ve çevreyi kendilerine uyduracaklar, kendileri çevreye uymayacaklar. düğün istemiyorsan sırf yedi sülalen göbek atacak diye düğün yapma . git güzel bir nikah ve yemekle hallet o işi. hem 50-60 bin tl civarında masraftan kurtul hem de kafan rahat olsun.

sonuçta evlilik başlı başına zor bir karar iken bir de evlilik merasimleri stresiyle millet amı götü dağıtıyor. tuhaf tuhaf işler.

ersooo

en ayar olduğum kız evinin önünde davul çaldırmak (abartıp köçek oynatmak).

davullar eşliğinde anne evinden çıkmak (davul demiyorum bak, davullar) nasıl bir fantezidir amk ya. hiçbir zaman anlamıcam.

babylips

daha evli bile değilken evde panjur mu olsun perde mi olsun tartışması sonucu küsülen insan olarak empati kurabildiğim başlık. hayır, o perdeleri ben takıcam. çek panjuru temizlemesi de kolay. 3-5 senede bir değişirsin, mis. ama niye perde? çünkü güzel duruyor.

kız arkadaşıyla düğün yapmama konusunda karar veren bir arkadaşım, ailenin devreye girmesinden sonra kızın birden bire “ama bir kere evleniyoruz” kafasına gelmesine anlam verememesiyle, şimdi söz,nişan,düğün planlaması yapıyorlar.

evlenmeden daha beraber tatile gidememiş çiftin 300 kişilik söz töreni oluyor. ev alınıyor, evlendiklerinde otursunlar diye. baksan ikisi de yemek yapmasını bile bilmiyor.

arkadaş nedir bu gösteriş merakı? niye yani? ondan sonra birisi işsiz kalır, mal varlığını kaybeder bak bakalım kim daha hızlı boşanıyor. hani sadece bir kere evleniliyordu?

evlenmeye lafım yok, beraber bir hayat geçirebilme fikri gerçekten çok güzel. ama birbirinizi tanıyın arkadaş. anlıyorum hayat boktan, ama grafiklerini güzel tutmak istiyorsunuz. grafiği statiğe indirgemeyin bari. gezin tozun lan. isyandayım.

sarcastic robot

# BURASI EN SEVDİĞİM ADETA DUYGULARIMA TERCÜMAN #

onlarda evlenmek:

-flört, birlikte yaşama
-ailelerin tanışması ya da önceden tanış olmaları
-nikah, ardından aile ve dostlarla küçük bir kutlama
-maddi durum elveriyorsa güzel bir tatil (hayır ter kokan garsonların rus turistlere yavşadığı beş yıldızlı oteller değil)
-normal hayata dönüş

bizde evlenmek:

-anadan babadan gizli saklı flört
-kızın konuştuğu çocuğu itiraf etmesi, kavga gürültü
-söz
-kavga (söz gününe eltinin iştirak etmemesi)
-nişan bohçası (kekoluk+masraf kapısı+damat bohçasından çıkan pijama ipekli değildi diye kavga)
-nişan alışverişi (elin kadını sana don sütyen alıyor sanki incir yaprağıyla geziyormuşsun gibi)
-kavga (alışverişte görümce suratını sarkıttı)
-nişan (büyük masraf kapısı)
-kavga (takılan bilezikler yeterince kalın değildi)
-kavga (oğlanın kıza bayramda getirdiği keçinin boynuzundan pekmez akmadı)
-ev düzmece (kalantor, tipsiz mobilyalar, stor perdeler, fakir geçmişin acısının orta-üst sınıfa yakınsanan minimalist mobilyalı, ankastre mutfaklı şeylerle giderilmesi, 30-100k arası masraf tahminimce)
-düğün (devasa masraf kapısı)
-kavga (görümce düğün günü kırık beyaz elbise giydi)
-kavga (kaynana bir şey takmadı)
-kavga (gelinliği straples olsun isteyen gelin, muhafazakar kayınpeder engeline takıldı ve bolero giymek zorunda kaldı)
-balayı (ter kokan garsonlu, yılışık animatörlü, fakir rus turistli tatil köyünde, en aşağı 10k)
-kavga (kayınvalide yeni evli çiftin evinin anahtarının kopyasından yaptırmış)
-kavga (kayınpederin masraf yaptım gerekçesiyle takılara el koyması)
-kavga (koca işten dönünce sığır gibi yatıp önüne yemek bekliyor)
-kavga (kayınvalide evleneli bir ay olmasına rağmen yemeğe çağrılmadı diye bozuk attı)
-kavga (kayınbirader cep telefonu dükkanı açmak için ağabeyinden borç istiyor)
-kavga (kızın kardeşi eve çöreklendi, otel gibi kullanıyor)
-borç harç (düğün masrafı, eşya borcu, taksitle gittikleri balayı masrafı, aldıkları sıfır aracın masrafının üstüne ev kredisinin bellerini bükmesi ve evliliklerinin ilk beş yılını bu borçları ödeyerek, diğer beş yılını da tüp bebek tedavisi ve sonunda kavuştukları tüylü ve bıyıklı mira bebeğin masraflarını karşılayarak geçirmeleri)

allah mesut etsin.

ek: “çok doğru gözlem, yazdıklarını aynen yaşayan insanlar tanıdım” diye mesajlar geldi. bu anlattıklarımın bin beterini yaşayan/yaşatan insanların hayatlarını okumak için kadınlar kulübü forumunun bir derdim var köşesini ziyaret edin. zaten yazdığım çoğu şey orada okuduklarımdır, biraz da abartı payı var.

milletten hacılaya hacılaya debe’ye girdim. :$ hakkını helal et bilezik delisi aysel, sen de hakkını helal et mira bebek.

hale luya

erkek olmamama rağmen hak verdiğim saçmalıklar. basit bir şeyi sanki evrenin sırrını bulmuş gibi duyurmak. bu durum kadınların davranışlarından kaynaklanmıyor sadece. babaların kendisi çok önemli. annelerin de. “ben kuzumu kimseye yedirtmem” anlayışı var bizim ülkede genel olarak. “ötekileştirme”

yani doğurdum büyüttüm benim tapulu malım istediğimi yaparım demek bu. halbu ki yetişkinliğinde sorumlulukları ile başbaşa bırakmayı bilmiyoruz. hayatlarına saygı göstermeyi bilmiyoruz. bu yüzden ne kendi aileleri dışında bir kimseye itibarları oluyor ne de sorumluluk bilinçleri. üstüne bir de şımarıklık ekleniyor. hayatını çocuğa adamak da çok bencilce aslında bence. tersi gibi dursa da. büyüyünce “ben senin için falan filan yaşadım” demek koz biriktirmek gibi. olması gereken ne? aileye vefasızlık yapmamak, saygı göstermek, gerektiğinde ilgilenmek… annelere düşen ise çocuklarının bir gelecegi oldugunu kavramak.

şurada sikayette bulunan gençlerin kendi anne babaları da eminim onları böyle yetiştiriyordur. senin annen benim annem olayına varıyordur herşey. balık baştan kokar. onca sacmalıkla uğraşıyorsanız tek nedeni herşeyi isteyebileceğini sanan ebeveynleriniz ve onların yetiştirdiği şımarık çocuklardır.

yazmak bedava
ekonomik olarak ait olduğun sınıfı unutmak. kardeşim kendi işini yapan ama öyle ahım şahım paralar kazanmayan, kendi hayatını idame ettiren bir şahıs. 2 sene önce evlendi, düğün bümed’de yapıldı, mobilyalar lazzoni’den alındı, balayına en afili otele gidildi – gerçi halihazırda açılmış olan delik nedeniyle çok fazla kalınamadı ama olsun. şimdi ne mi yapıyor, kredi ödüyor, ne yapacak başka.
obsesyonatestenbirkor

alışveriş.

hani kız tarafı alışverişe gidiyor ya. işte o alışverişte kız tarafı ya da gelin olacak piremsesin kendisi tüylü terlik alıyorsa o işi orada noktalayın. 5. günün şafağında beni göremezseniz yola bensiz devam edin diyin ve arkanıza bakmadan gidin.

bu tüylü terlik olayı test edip onaylandı.

sivil palyaco
3 yilda 1 kez bile kullanilmamis, dolap bekleyen bilmemkac parca porselen yemek takimi ustune tanimadigim hede. sanki kraliyet ailesi aksam yemegine gelecek.
tracy flick

evlenirken ekstra bir sacmalik yapilmasina gerek yoktur. cunku evliliklerin cogu, turkiyede evlilik kurumunun sacma sapan bir sekilde inanilmaz onem verilmesi sonucu hatali kararlar altinda yapilmakta. siz iyi bir muhitte yasiyorsaniz belki size bu boyle gelmeyebilir, ama sosyal olarak pek de aktif olmayan milyonlarca kadin, sadece evlenmis olmak ve cocuk yapmak icin dogru duzgun tanimadiklari veya yeterince sevmedikleri erkeklerle evleniyorlar.

aile baskisi var. aile, ozellikle anne ve kadin akrabalar, “kizim sen ne zaman evleneceksin?”, “biz torun sevmek istiyoruz”, “yasin geciyor evde kalacaksin” vs vs gibi igrenc cumlelerle kadinlari baski altina aliyorlar. bu yuzden kadinlar da sacmaliklar yapip yanlis ve cabuk evlilikler yapmak zorunda kaliyorlar.

kizi bir an once evlensin isteyip onlara baski kuran kadinlara yaziyorum.. teyzecim, sana ne su bu o evlenmediyse? sana ne lan? sen mi evleniyorsun? senin yuzunden kadinlarin yanlis secimler yaptigindan haberin var mi? varsa bu umrunda mi? konu komsunun ne dedigi birinin dogru kisiyle evlenmesinden daha mi onemli? bunun adi sevgi mi?!

aklinizi basiniza toplayin ve kimseyi gerizekalica evlenmeye zorlamayin. haddinizi bilin..

thinking green

küçük şekerler hazırlamak.

düğün çiçeği hazırlamak.

ayakkabı altına isim yazmak.

bekarlığa veda partileri.

vs.. vs.. uzar gider.

anomimfotografci
“ama ben de bir kere evleniyorum, ona da özeniyorum tabi” ideası altında yapılan tüm saçma sapan harcamalar, bir gün içinde harcanıp gidecek 10 binlerce liralar bütünüdür ve “damat da pek oynakmış”, ya da “gelin de epey suratsızmış” gibi milyonlarca örnek verebileceğim memnuniyetsiz düşüncelerle sonuçlanır. ben kimsenin düşüncesini önemsemem, isteyen beğensin istemeyen beğenmesin demeyin, çünkü gelinlik bile başlı başına “koşun koşun bana bakın ne kadar da kabarık ne kadar da ihtişam doluyum” gibi beğenilmek isteyen mesajlarla doludur. kabarık olmayan gelinlik giymek istediğinizde özensizlikle suçlanırsınız mesela. gerçekten başkalarının ne düşündüğünü önemsemeyen biri telli duvaklı karayip korsanları film müzikleriyle sahneye çıkmalı düğün yapmaz bana göre. daha doğru şekilde ifade edeyim; başkalarının beğenisine uygun bir düğün yapmaz diyeyim.
benim şahsi görüşüm, düğün denen etkinlik, sevdiği, birlikte olmaktan, paylaşmaktan mutlu olduğu insanlarla bir araya gelip herkesten çok gelin ve damadın eğlendiği bir kutlama olmalıdır. ama ülkemizde gelenek, görenek, adet vs faşizmiyle tekdüzeleştirilmiş zorbalıklar bütünü olmuş, kukla gibi hadi şimdi dansedin, hadi şimdi pasta kesin birbirinize yedirin gibi şeylerle dolmuş.
bu buzdağının yalnızca düğün olan kısmı, bunun bir de nişanı, istemesi, bohçası (!) ev kurması da var. allah akıl fikir versin diyorum, biraz düşünmeli.
doubledare
hadi türkiye’de yaşıyorum, birlikte yaşamak bize ters, ev bile vermezler dedin..
buna hak verdim, evlenmeni mantıklı ve reva gördüm de..lan düğün nedir ya? el eğlensin diye sen niye para harcıyorsun?
3-5 tane altın gelince, oh iyi iyi diye sevinmek nedir?
sen, o parayı düğüne harcama zaten gelecek altının 5 katını kendin alırsın.
yap sade bir tören, sonra eşinle-dostunla-yakın arkadaşlarınla çık eğlen.

şu kınayı, düğünü bulan, g*tünden element uyduran atalarımızı saygıyla anıyorum.

elestirenman

evlilik cüzdanını milletin gözüne sokmak.

(bkz: gerizekalıyım demenin alternatif yolları)

cabin5
kız isteme, nişan, düğünlü dernekli ‘yaşasın bugün sevişeceğiz’ duyurusuyla evlenmek. hepsi saçma.
filsiz selpak

standart bir evlenmeden bahsediyor isek eğer; mantıklı olan tek birşey var mı?

kutsal bir kurummuş. ya bi siktir git…

uygesi
iki kişi yaşanılacak küçücük evde hem salon hem oturma odası olarak iki ayrı mekan yapmak. o salona ancak misafir geldiği zaman girip diğer zamanlarda yokmuş gibi kapısını kapatmak. 1.5 yıllık evliliği minnacık oturma odasında geçirmek.
burnuna sinek konmus somali katibi
(bkz: el alem ne der merkezli yaşamak)
vosvos

çok şükür işime kimseyi karıştırmadığım için saçmalamadığımı düşünüyorum. ne kaynana ne anne ne baba. hiç kimsenin ailesi hiçbir şeye burnunu sokamadı. sokturmam. annem, bahçelievler’de niye kıyılmıyor bu nikah diye gürledi, umursamadım. babam eşyalarını bir an önce götür diye gürledi, umursamadım. kayınvalidem perdelerimi hiç beğenmedi, hala beğenmiyor, her geldiğinde yeni perde alalım diyor, hiç hiç hiç umursamadım, umursamıyorum. kocamla ben böyle uygun gördük. aile kurduk.

ne nişan alışverişi, ne nişan bohçası ne de kına… hiçbir şey yapmadım. en nefret ettiğim şeyler bunlar. adetimizmiş, örfümüzmüş. sktrn! eskide kaldı onlar. gerek yok.

gelinliğimi alırken crowley’den başka kimse yoktu. beraber karar verdik. crowley’e damatlık alırken de aynısıydı. o karar verdi. ben zerre karışmadım.

belki yaptığım tek saçmalık, nikah gününü aldığımız gün yolun ortasında ağlamam olmuştur. onda da “yapamayacağım galiba” diye düşünüp ağlıyordum, kocam babama kızdım da ağlıyorum sanmıştı :p o yani.

bırakın konuşsunlar. umursamayın. böylece saçmalamazsınız.

holywitch
herşeyi gösterişe çevirmek. geriye kalan dağ gibi borçların altında ezilme pahasına üstelik.
abuksabukprenses
nerden baksan delilik nerden baksan akil disi. care yabanci dunur. ona aman hristiyan diyenin aklina sicayim. lan bu rezalete bulasacagima pizzayla evlenirim.
edremit yolunda nick aldim a dostlar
yazılanları okuyorum. okudukça gözlerim parlıyor. bu saçmalıklara uyanan insanları ve onların dik duruşlarını gördükçe mutlu oluyorum. gösteriş budalası kişilerden ise tiskiniyorum.
(bkz: tiskinmek)
squart

en başta düğün yapmaktır. net. ulan kızını bir herifle el ele gördüğünde gider tokat atarsın sanki bir namussuzluk yapmış gibi. kızın biriyle görüştüğünde ortalığı ayağa kaldırırsın. ancak gel gör ki söz konusu düğün olduğunda gider bunu cümbür cemaate duyurursun “bakın bu gece benim kızımı çok sağlam sikecekler ehehehehehe.” diye…

bir tane kağıt parçasıyla kalem çiziği için mi yani tüm bu yaygara? sırf devlet onaylı sikiş için yani onca gümbürtü?

saçma sapan insanlar amk…

Etiketlerevlenirken evlenirken yapılan saçmalıklar saçmalıklar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir