27 Ocak 2013

Örümcek

ile Gürkan ATILGAN

Elektrik faturasını yatırmaya UEDAŞ müdürlüğüne gittim. Kapıdaki güvenlik “Öğle arasına girdiler. İçeride kimse yok, 13:30da açılıcak.” dedi. Saate baktım 12:21. Güler misin, ağlar mısın, oturup bekler misin?

Neyse müdürlüğün bahçesinde şöyle bir bakındım. Çalışanların sigara içmek için kullandığı olsa gerek oraya bir kamelya kondurmuşlar. Hemde bomboş beni bekliyor adeta. Geçtim oturdum rüzgar almayan bir köşesine. Biraz etrafa bakındıktan sonra sehpanın üzerinde bir hareketlenme oldu. Sonra köşesinden aşağıya bişey sarktı ve sallanmaya başladı. Baktım bizim malum böcük… Sallanırken kendini birden yukarı çekti. Sehpanın üzerinde yürümeye başladı. Ağı yapıştırdığı yerden kurtarmaya uğraşıyo. Bi yandanda yakın bi yere değer de yapışır belki diye kıçını arşa dikip ağ fırlatıp duruyo. Çıplak gözle görüyorum o incecik ağı, o derece. Lens kapağıyla dürttüm bunu. Tırstı herhalde ki hareketsiz beklemeye başladı. Bende hazır yakalamışken birkaç kare alayım, yakalıyayım dedim.  En son can havliyle tozu dumana katarak oturduğum bankın altından bana komplo kurmak için mi bilinmez, hızla kayboldu…

İşte o görüntüler…